Bağımsız savunmanın yegane temsilcisi, adalet, insan hakları, hukuk devleti ve demokrasinin yılmaz savunucuları olan tüm meslektaşlarımızın Avukatlar Günü kutlu olsun.
Bugün; dünya tarihi kadar eski olan savunma hakkının, özgürlüğün, demokrasinin ve hukukun üstünlüğü mücadelesinin sembolüdür. Bu kutsal mücadeleye emek veren, tüm meslektaşlarımıza saygı ve minnetlerimizi sunuyor, aramızda olmayanları şükranla anıyoruz.
Anayasa ile güvence altına alınan ve dolayısıyla kamusal bir hak olan savunma hakkının tek temsilcisi avukatlardır. Avukatların, görevlerini ifa ederken kamu güvencesine sahip olmamaları, demokratik bir hukuk devletinde yargısal faaliyetin dışında tutulmalarına, dolayısıyla savunmanın ötekileştirilmesi neden olmaktadır. Bu durumda hukuk devletinden bahsetmek mümkün değildir. Savunmanın her anlamda güvencesinin sağlanması demokratik hukuk devletinin tesisi için ön koşuldur.
Ülkemizde;
Yargının diğer unsurları ile eşit ve onlara karşı bağımsız olan avukatların, soruşturma ve kovuşturma aşamasında dosyalara fiziki erişim hakkı ortadan kaldırılarak, savunma görevini ifa etmesi imkansız hale getirilmektedir.
Avukatların çalışma alanı olan adliyelerde kırmızı alanlar yaratılmakta, duruşma salonu, mahkeme kalemi, savcı ya da hakim odaları gibi mesleği icra alanları kısıtlanmaktadır. Kısıtlamalar, UYAP üzerinden dosya erişimlerinde de yapılmaktadır. Bu yaklaşım savunmanın görevini ifa etmesini imkansız hale getirmekte, yurttaşların savunma ve adil yargılanma hakkına erişimlerini engellemektedir.
Duruşma salonlarından atılan, görevini yapması engellenen, dava dosyalarında temsil ettiği tarafla özdeşleştirilerek tutuklanan, ceza alan, icrada, adliyede, ofisinde fiziki saldırılara maruz kalan ve hatta hayatlarını kaybeden meslektaşlarımız bulunmaktadır.
Bu engelleme ve saldırılara karşı gereken önem ve ciddiyetle tavır alınmaması, avukatların çalışma ve yaşam hakkı ile özgürlüklerine yönelik açık bir tehdittir. Aslında bu tehditler avukatlar üzerinden yurttaşların savunma ve adil yargılanma hakkına yöneliktir.
Bu fiili uygulamalar yanı sıra, yeni düzenlemelerle özellikle İkinci Yargı Reformu Paketiyle yapılması planlanan ve avukatları etkisizleştirmeye yönelik değişiklikler kabul edilemez niteliktedir. Savunmanın görevine ilişkin kısıtlamalar; Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu pek çok Uluslararası Sözleşmeye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ve Anayasaya aykırıdır. Buna rağmen kısıtlamaların yasal zemine oturtulmaya çalışılması adil yargılanma hakkını ihlal edecektir.
Biz Avukatlar dün olduğu gibi bugünde cübbemizin onuruna sahip çıkarak hukukun üstünlüğü, demokrasi, temel hak ve özgürlükler adına savunma ve adil yargılanma hakkına yapılan her türlü müdahaleye karşı yılmadan mücadele etme kararlılığımızı bir kere daha ifade ediyoruz.
Öte yandan, tüm dünya ile ülkemizi de etkisi altına alan PANDEMİ sebebiyle sosyal ve ekonomik olarak alınacak önlemler ile yaşanabilecek mağduriyetlerin engellenmesini talep ediyor, bu zor günlerde, her şeye rağmen mesleklerini ifa etmek zorunda kalan meslektaşlarımıza kolaylıklar diliyoruz.
Evde kalmanın hayati olduğu bugünlerde, başta ekmek mücadelesi veren işçiler olmak üzere meslektaşlarımız ve bütün yurttaşlarımız bakımından Sosyal Devletin tüm mekanizmaları ile hayata geçirilmesini talep ediyoruz.
İçinde bulunduğumuz süreçte, hayatları pahasına salgın hastalıkla mücadele eden sağlık emekçilerine, adliye çalışanlarına, kolluk kuvvetlerine, Baromuz personellerine ve diğer tüm kamu çalışanlarına teşekkür ederiz. Yaşadığımız olağanüstü süreçte salgın hastalıkla hayatları pahasına mücadele eden doktorlarımızın ve tüm sağlık çalışanlarımızın önünde saygıyla eğiliyor, hayatlarını kaybeden sağlıkçılarımıza ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, hastalarımıza acil şifalar diliyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle, hukuk devletinin, demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin teminatı olan Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyor, tüm meslektaşlarımızın Avukatlar Gününü kutluyoruz.
KOCAELİ BAROSU